İnsanları çaresiz bırak, iç organlarından roket yaparlar! Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. Ancak bu hikâye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. Adı Gazâ. Babası bir insan kaçakçısı, Gazâ da onun çırağı. Henüz 9 yaşında. Yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta. “Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiye’dir. Hangisinden hangisini çıkarınca geriye Türkiye kalır, bilmiyorum ama aralarındaki mesafe Türkiye kadar, ondan eminim. Ve biz orada yaşıyorduk. Her gün politikacıların televizyonlara çıkıp jeopolitik öneminden söz ettiği bir ülkede. Önceleri çözemezdim ne anlama geldiğini. Meğer jeopolitik önem, içi kapkaranlık ve farları fal taşı gibi otobüslerin, sırf yol üstünde diye, gecenin ortasında mola verdiği kırık dökük bir binanın ada ve parsel numaralarıyla yapılan çıkar hesapları demekmiş. 1.565 km uzunluğunda koca bir Boğaz Köprüsü anlamına geliyormuş. Ülkede yaşayanların boğazlarının içinden geçen dev bir köprü. Çıplak ayağı Doğu’da, ayakkabılı olanı Batı’da ve üzerinden yasadışı ne varsa geçip giden, yaşlı bir köprü. Kursağımızdan geçiyordu hepsi. Özellikle de, kaçak denilen insanlar… Elimizden geleni yapıyorduk... Boğazımıza takılmasınlar diye. Yutkunup gönderiyorduk hepsini. Nereye gideceklerse oraya… Sınırdan sınıra ticaret… Duvardan duvara…”
© 2020 Doğan Kitap (Sesli Kitap): 9786050976854
Yayın tarihi
Sesli Kitap: 16 Ekim 2020
İnsanları çaresiz bırak, iç organlarından roket yaparlar! Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. Ancak bu hikâye o kaçak göçmenlerle değil, onları kaçıranlardan biriyle ilgili. Adı Gazâ. Babası bir insan kaçakçısı, Gazâ da onun çırağı. Henüz 9 yaşında. Yani, hayata ve insana dair, öğrenmemesi gereken ne varsa, hepsini öğrenecek yaşta. “Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiye’dir. Hangisinden hangisini çıkarınca geriye Türkiye kalır, bilmiyorum ama aralarındaki mesafe Türkiye kadar, ondan eminim. Ve biz orada yaşıyorduk. Her gün politikacıların televizyonlara çıkıp jeopolitik öneminden söz ettiği bir ülkede. Önceleri çözemezdim ne anlama geldiğini. Meğer jeopolitik önem, içi kapkaranlık ve farları fal taşı gibi otobüslerin, sırf yol üstünde diye, gecenin ortasında mola verdiği kırık dökük bir binanın ada ve parsel numaralarıyla yapılan çıkar hesapları demekmiş. 1.565 km uzunluğunda koca bir Boğaz Köprüsü anlamına geliyormuş. Ülkede yaşayanların boğazlarının içinden geçen dev bir köprü. Çıplak ayağı Doğu’da, ayakkabılı olanı Batı’da ve üzerinden yasadışı ne varsa geçip giden, yaşlı bir köprü. Kursağımızdan geçiyordu hepsi. Özellikle de, kaçak denilen insanlar… Elimizden geleni yapıyorduk... Boğazımıza takılmasınlar diye. Yutkunup gönderiyorduk hepsini. Nereye gideceklerse oraya… Sınırdan sınıra ticaret… Duvardan duvara…”
© 2020 Doğan Kitap (Sesli Kitap): 9786050976854
Yayın tarihi
Sesli Kitap: 16 Ekim 2020
Sesli kitapların büyülü dünyasına adım at.
928 yoruma göre
Düşündüren
Sürükleyici
Akıllara durgunluk veren
Puanlamak ve yorum yazmak için uygulamayı indir.
928 yorum içinden 10 yorum gösteriliyor
Ozan
18 Eki 2020
Yorumumu seslendirmenin güzel veya kötü olmasıyla ilgili değil ama alıştığımız şekilde Hakan Günday romanı Murat Eken seslendirmesiyle olmalıydı.
Burcu
10 Kas 2020
Hakan Günday muhteşem... Ama seslendirme kesinlikle çok etkiliyor. Murat Eken tercih sebebi olmalı. Lütfen kusura bakmayın ama seslendirme olmamış malesef.
Beyza
16 May 2021
Kitabı okumak zor, anlatım güçlü olmasaydı sonuna getirebilir miydim bilmiyorum. “Mide bulandırıcı” diyebileceğimiz pek çok unsur içeriyor. Bilmiyorum bir daha Günday okumak ister miyim, okuyabilir miyim...
Şeyma
28 Eyl 2021
Hakan Günday'ı ve kitaplarınj sevmeme rağmen gerçekten bu kitaba bir yerden sonra tahammül edemedim. Evet hep yer altı edebiyatı ama sanki karanlık olsun diye biraz abartılmuş geldi.
Aydan
14 Eyl 2021
Psikolojimi bozdu, kimseye tavsiye etmiyorum. Huzursuzluk, mutsuzluk, umutsuzluk hikayesi.
Sevgi
22 Eki 2020
Oldukça etkili ve düşündürücüydü, bence küfürler yüzünden 18 yaş üstü olan herkes okuyup hayatın gerçek yüzlerini görmeli... Çünkü hayatın sadece tek yüzü yok bu dünyada. Ne kadar çok insan varsa o kadar çok hayatın yüz var...
Nurece
29 Ara 2021
Her seferinde kurgu, karakterler konusunda, nasıl bir araştırma, ve yolculuk diye düşünüyorum. Bu sefer de böylesine bir farklı yolculuğu toparlayabilmesinin kaleminin güçlülügunden gelmiş olduğunu gördüm. Teşekkürlerimle ..
Çiğdem
5 Tem 2021
Gerçekten çok beğendim 👍 Hakan Günday la bir kez DAHA gurur duydum...
Mustafa
2 Mar 2021
Hakan Günday.. Beyninizin içindeki kıvrımlı yollarda son sürat gidebilen ender yazarlardan biri. Muhteşem bir eser. Kavramların mana bulduğu ender isimlerden biri. Bu kitapla birlikte okumadığım tek kitabı bile kalmadı. Tanışmış ve beraber yolculuk yapmış olmanın derin mutluluğu da birleşince, kitap daha bir anlamla beynime hakim oldu. Onu okumak ya da dinlemekten inanılmaz keyif alıyorum.
Tolga
16 Eyl 2021
Yazar sıkılmış, bizi de sıkmaya karar vermiş. Zamana çok yazık.
Türkçe
Türkiye