Kitabı iki kişi yazmış sanki , biri Sait Faik’in kitaplarını anlamaya ve yorumlamaya çalışan onları Fransızcaya çeviren bir yazar, diğeri Sait Faik’e nedendir bilinmez hınçlı, ondan öç almaya çalışan bir mahalleli ! Büyük Yazar Sait Faik’i yalnızlık mı yaratmış bilmiyorum lakin, Nedim Gürsel’i yalnızlığın karartığı kesin !

Sait Faik hikayelerini yeniden okuma isteği doğurdu,

Ben çok sey bekleyerek okudum ama beklentimi karşılamadı

Murat Sarı’nın muhteşem seslendirmesi ile bir çırpıda bitirdim. Seslendirme gerçek anlamda sürükleyiciydi.Burgaz Ada’ya ne zaman gitsem Sait Faik ve öyküleri gelir aklıma. Sadece anlayamadığım Nedim Gürsel, neden bu kadar çok fazla Sait Faik’in cinsel tercihine atıfta bulunuyor?Yazar yaşarken kendi cinsel kimliğini açıklamamayı ya da altını çizmemeyi tercih etmiş! Buna saygı duymak gerekmez miydi? bu meselenin konuşulmaması kendisi için önemli bir konuydu belki de…sadece çevre baskısı diye düşünmemek gerek, belki de kendisinin de işin içinden çıkamadığı ya da aşamadığı karmaşık duygu da olabilir…Yaşasaydı eğer, cinsel kimliğyle ilgili bu kadar çok varsayımda bulunulması (bir yerde gay, bi yerde biseksüel,vb)ya da ölümünün ardından bu şekilde konuşulması ne kadar çok hoşuna giderdi orası da meçul..!