İnsan yaradılışı gereği, durmadan "ister". Daha iyi ev, daha iyi araba, daha çok para, ve daha bir sürü şey. Aslında istemenin sonu olmadığı için, ve istediği her şeye de ulaşamayacağı için, İnsan bu haliyle kendi mutsuzluğunu yaratmış olur.

Bu kitabı okuyan insan bi daha asla hayata eskisi gibi bakamayacaktır. Böylesine radikal ve sancılı bi değişime hazır değilsen hiç bulaşma derim. Zira ben bulaştım ağzımın payını aldım 😅

Hayat da yolunu kaybetmiş, karamsarlığa bağlamış ve geçici hevesleri önemseyen; bunları kafaya takan insanlara ilham veren ve bir nebzede olsa yaşamına dair ne tür değişiklikler yapması konusunda fikir veren güzel bir kitap.

90 sayfa boyunca mutluluk diye birşey olmadığını , bunun için boşuna uğraşmamak gerektiğini , onun yerine yaşayan calılara merhamet edip herkese acıyarak yardım etmek ve kahramanlık yapmak gerektiğini okudum durdum ilginç 😅

Son dakikada George Barkley’in varlık üzerine felsefesini dinliyordum.Algılanma sözkonusuysa varlık vardır. Algılanma yoksa fiziksel varlığı olsa bile hiçbir anlamı yoktur. Elinizdeki telefon gözünüzün önünde dursa ama enerjisi bitikse ne storytel’ın ne de internetin varlığından söz edebilirsiniz. Telefon ruhu çıkmış beden gibi kalır. Ruhu geri getiremezseniz Kaldırıp atarsınız ya da terkeder gidersiniz. İşte yorumun özeti:Kitap 2 çeşittir. Algılanan ya da algılanmayan 😉 bu kitap tarafımdan algılanmıştır. 😉

muhteşem

İstem iradesi ve kozmik irade üzerine yararlı sorgulamalara iten oldukça yararlı bir eser

Kitabın başı oldukça akıcı ilerliyordu acak sonlara doğru sıkıcı olmaya başladı ama okuyabilecek bir kitap. Zamanın geçmediğini hissettiğimiz zamanlar mutlu olduğumuz zamanlardır ve bunu da hissetmeyiz. Sıradan insanlara zaman geçmez çünkü onlar faydalı şeyler yapmazlar ve sıkıcı bir hayatta da zaman geçmez

Great!

Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ❤️