Bir ailenin hikayesi üzerinden çökmüş imparatorluktan, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına giden olaylar, iki büyük dünya savaşı esnasında ve sonrasında yaşanan kutuplaşmalar, esen rüzgara göre taraf değiştirmeler, sosyo-ekonomik durum ve gelişmeler, politik yozlaşmalar, toplumun düşünce dünyasının derinliği ya da sığlığına dair gerçek hikayenin çerçevesinde kurgulanan roman müthişti. Yakın gelecek Türkiye Cumhuriyetinin sancılı doğumu ve izleyen süreçte toplumun ilerlemeye karşı destek veya direnç ile hareket etmesinin şekillendirdiği ülkemizin acı gerçekleriyle birlikte roman karakterlerinin hikayesine kapılıyorsunuz. En kötüsü faşist ruhlu demokrasi düşmanlarının hala varolduğu ülkemizde, toplumun değişmeyen düşünsel sığlığı yüzünden hep kaçmak zorunda kalmamız...

Körburunve Atmaca kitaplarını da sabırsızlıkla beklediğim son yıllarda en sevdiğim yazarlardan biri oldu. Hikmet Hükümenoğlu'na çok teşekkür ederim.

Güzel fikir fakat zayıf kurgu. Belli zaman aralığı içindeki dönemin en genel tarih anlatılarında öne çıkan yer, kişi, mekan vb gibi unsurlarına ille de yer verme çabası eseri kronolojik bir döküme dönüştürmüş. Bir roman sıcaklığı, sarıp sarmalaması, alıp götürmesi yok ama tarih kitabı deseniz o da değil. İlle de Nisuaz’a gidilecektir (Lebon değilse eğer) ve o köşede oturan da muhakkak Sait Faik’tir. Neredeyse tahmin ediyorsunuz bunları bir süre sonra. Ana karaktere atfedilen insanüstü / olağanüstü özelliklerden ötürü bir yerde bunların adamakıllı devreye girmesini bekliyorsunuz ama girmiyor. Habire uçuşup duran şeyler gibi havada kalmış çoğu şey. Hikayedeki tek antagonistin anne oluşu ve bunun temellendirilememesi dengeyi bozmuş. Yine de yazarın emeğine teşekkür ederim.

Kitaplarının hepsi ayrı güzel...Seslendirme de çok iyi...ama şu dipnot bitti hadisesi biraz keyfimi kaçırmadı değil açıkçası...Gerçek okur,gerçek dinleyen zaten dipnotun nerede başlayıp nerede bittiğini kestirebilir diye düşünüyorum ve Deniz Yüce Başarır'dan rica ediyorum...Dipnot başlasın bitsin akışına bırakalım...Keyifli okumalar diliyorum

Son zamanlarda dinlediğim en etkileyici romanlardan birisi. Pek de bilinmedik bir dönemden hayat hikayesi olması nedeniyle oldukça etkileyici. Tam da ismi ile müsemma… Harika bir hayat

Yine muhteşem bir roman ve her dinlediğim seslendirmesinde daha hayran olduğum Deniz Yüce Başarır Sabırsızlıkla yazarın Körburun romanını bekliyorum

Kitabın ilk yarısı umut vericiydi ama ikinci yarısını sadece siyasi propagandaya dönüştürmüş yazar. Yahudi ve komünizm aşkını görmemek için kör olmak lazım, öylesine gözümüze sokmuş. Üstelik karakterle ilgili öylesine beklentiye soktu ki, sonu çok anlamsız geldi bana. Çok güzel olabilecek bir konuyu harcadığını düşünüyorum.

Müthiş

Dip not: çok güzel bir kitap olmasına az kalmış—dip not bitti.

Kitap güzeldi falan ama bir olmamış. Bana çok fazla sanki Netflix dizisiymiş ya da ilerde bir Netflix dizisi çekilsin diye yazılmış gibi geldi. Hem çok fazla ünlü ismi hikayeye davet etmeye çalışması hem de Harika'nın üstün yetenekleri çağdaş ve gençleri çeken ama bir yandan da yerli bir dizi olmaya çalışmış gibi. Edebiyat değeri olarak da çok aşağılarda kaldı benim için.Dinlemesi/okuması keyifli ancak çok tatmin olamadım ben. Ya da bana hitap etmedi, beni kazanamadı maalesef..Ayrıca da Harika'ya biraz gıcık oldum.