Orhan Pamuk’un “En renkli ve iyimser romanım” dediği Benim Adım Kırmızı, yazarın dünyada şimdiye dek en çok satan romanı oldu; Fransa ve İtalya’da yılın kitabı seçildi, dünyada bir romana verilen en prestijli ödüllerin başında gelen Uluslararası IMPAC Dublin ödülünü kazandı. Eski resim sanatımız, Doğu ve Batı’nın dünyayı görme biçimleri, aşk ve ölüm hakkında unutulmaz bir tarihi roman olan bu çağdaş klasiği, ilk yayımlanışından 15 yıl sonra, yazarın sonsözü ve kapsamlı bir sanat-tarih kronolojisiyle birlikte sunuyoruz.
Benim Adım Kırmızı, hem Orhan Pamuk’un en çok dile çevrilen ve en çok hayranlık duyulan eseri hem de modern edebiyat tarihimizin dünyada en çok okunan kitabı.
Orhan Pamuk’un “en renkli ve en iyimser romanım” dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbul’da karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı’nın gizlice yaptırttığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürülünce, Şeküre’ye âşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul’da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere karşı bir çevrenin baskıları, pahalılık ve korku hüküm sürerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikâyelerle eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt.
“Türk romancısı Orhan Pamuk, Avrupa’ya roman nasıl yazılır, gösteriyor.” FRANKFURTER ALLGEMEINE
© 2022 Storyside (Sesli Kitap): 9789180613828
Yayın tarihi
Sesli Kitap: 28 Kasım 2022
Orhan Pamuk’un “En renkli ve iyimser romanım” dediği Benim Adım Kırmızı, yazarın dünyada şimdiye dek en çok satan romanı oldu; Fransa ve İtalya’da yılın kitabı seçildi, dünyada bir romana verilen en prestijli ödüllerin başında gelen Uluslararası IMPAC Dublin ödülünü kazandı. Eski resim sanatımız, Doğu ve Batı’nın dünyayı görme biçimleri, aşk ve ölüm hakkında unutulmaz bir tarihi roman olan bu çağdaş klasiği, ilk yayımlanışından 15 yıl sonra, yazarın sonsözü ve kapsamlı bir sanat-tarih kronolojisiyle birlikte sunuyoruz.
Benim Adım Kırmızı, hem Orhan Pamuk’un en çok dile çevrilen ve en çok hayranlık duyulan eseri hem de modern edebiyat tarihimizin dünyada en çok okunan kitabı.
Orhan Pamuk’un “en renkli ve en iyimser romanım” dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbul’da karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı’nın gizlice yaptırttığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürülünce, Şeküre’ye âşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul’da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere karşı bir çevrenin baskıları, pahalılık ve korku hüküm sürerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikâyelerle eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt.
“Türk romancısı Orhan Pamuk, Avrupa’ya roman nasıl yazılır, gösteriyor.” FRANKFURTER ALLGEMEINE
© 2022 Storyside (Sesli Kitap): 9789180613828
Yayın tarihi
Sesli Kitap: 28 Kasım 2022
Sesli kitapların büyülü dünyasına adım at.
698 yoruma göre
Sürükleyici
Keyifli
Merak uyandıran
Puanlamak ve yorum yazmak için uygulamayı indir.
698 yorum içinden 10 yorum gösteriliyor
Raya
30 Ara 2022
Kitap çok güzeldi. Ama bazı yalnış hususlar vardı. Nizami fars şairi değil, türk şairi. Doğru farsca yazmış ola bilir ama biz də ıngilizce konuşuyoruz, okuyoruz o zaman ingiliz olmuyoruz. Nizami Gencevi hayatı boyunca Genceyi terk etməmiştir ve Gence türk Eldenizler devletinin bir şehri olmuştur. Bu şehir şimdi Azerbaycanın bir kenti. Ve tarix boyu ne Gencenin ne Nizaminin farslarla ilişkisi olmamıştır.
Dilek
28 Ara 2022
Bu güne kadar okuduğum en iyi roman. Bazı açıklamalarından dolayı Nobel almış olmasına rağmen okumayı reddettiğim ve hiç kitabını almadığım için şuan kendime kızıyorum. En çok da Orhan Pamuk'a düşüncelerde herkes özgürdür ancak onun açıklamaları beni üzmüştü. Bu platformda görünce dinleyeyim bakayım dedim. İyiki dinlemişim. Böyle bir uslup, kurgu, akıcılık ve masalsı gerçeklik daha önce hiç okumadım. Nobel ve daha fazlasını hak eden bir kalem. Sırada diğer tüm kitapları var. Benim adım Kırmızı aldığı ödül de fazlasıyla hak ediyor. Yazanın ellerine okuyanın sesine sağlık. Muhteşem bir seslendirme. Net, duygulu ve akıcı.
Canan
13 Ara 2022
At resmi çizerken nakkaşın bilmem neresinde hissettiği serinlik hissinden bahsetmek bu metne nasıl bir edebi derinlik ya da anlam katıyor ben anlayamadım. Bu kadar usta bir yazar, kitabını bayağılaştıran bu gibi cümleleri neden yazar? Biz nakkaşın hissettiği bu serinlikten haberdar olmasak hikaye ile ilgili neyi kaçırmış olurduk? İlginç doğrusu.
Ekrem
30 Kas 2022
Hikaye ve nakkaşlarla ilgili bilgi verici olarak bakıldığında fena değil. Ancak o dönem için biraz abartı olduğunu düşündüğüm ve gereksiz yere çok fazla kullanılan cinsel içerikler beni bazen soğuttu. Yani hikayenin akışına katkı vermeyen cinsel, dramatik veya komik olaylar da dahil beni genelde rahatsız etmiştir. Bu bağlamda felsefik, sosyolojik, psikolojik vs. herhangi bir analiz, eleştiri vb. bir düşündürücü unsur olmadan üretilen bir romanın hikayesinin daha enteresan veya daha etkileyici olmasını beklerdim. Minyatür sanatını tanıtmasının ötesinde pek de beğenimi kazandığını söyleyemeyeceğim.
Özge
18 Mar 2023
Muazzam bir roman. Orhan Pamuk kitaplarını defalarca okumaya kalkıp, her seferinde yarıda bırakan biri olarak yazıyorum. Seslendirmenin bu kitabı beğenmemde büyük bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. Benim gibi Orhan Pamuk kitapları okuyamayanlardansanız, dinlemenizi tavsiye ederim.
Nihan
24 Şub 2023
Benim açımdan bana bir şey kattığını söyleyemem. İçeriğindeki konular olarak döneme göre yazılmamış bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çok başarılı gelmedi.
Fatma
10 Ara 2022
Beğenmedim konular çok çirkindi
Eylem
2 Şub 2023
Benim adım okuyucu🥰 Okuduğumda da hayran kalmıştım dinlerken de hayran kaldım.seslendirme de muhteşem olmuş .
İpek
15 Ara 2022
Harika, çünkü Orhan Pamuk adeta bir toplum bilimci, bir filozof gibi yazmıs. Eleştiler hala güncel. Sorgulamayan türk toplumu onun yazdıklarına ya da bilmeyenler der ki, ülkeyi sattı da Nobel ödülünü aldı.
Gülden
20 Ara 2022
Sayın Atilla Şendil’in de olağanüstü seslendirmesiyle süslediği muhteşem bir eser, aldırdığı ödülü sonuna kadar hak eden bir başyapıt. Kalemine, yüreğine ve zekana sağlık büyük usta 🙏
Türkçe
Türkiye