Ölümü bekleyen bir insanın psikolojisi, hastanın ölümünden sonra en yakınlarının bize şimdi ne olacak kaygısı ve hayatımızı gerçekten istediğimiz gibi yaşayabiliyor muyuz sorgusu çok güzel anlatılmış. Ölürken hatırda canlanan mutlu günlerin sadece çocukluk yıllarına ait olması ne acı.Kitabı bitirdikten sonra ilk bölümü yeniden dinlemenizi tavsiye ederim. Aydoğan Temel’in seslendirmesi de övgüyü hak ediyor.

Yaşadığın, yaşamakta olduğun hiçbir şey olması gereken şeyler değil. Yaşamı da ölümü de senden gizle

Derin anlamlar uyandıran bir kitap, seslendiren çok başarılır. İvan İlyiçin tüm acılarını hissettirdi

Akşam başlayıp sabah bitirdim eseri.Tolstoy bildiğiniz Tolstoy.Seslendirme de çok güzeldi.Okunması gereken bir kitap.

Kendimizi Dünyanın nimetlerine iyice kaptırdığımız ve vaktin her zamankinden daha hızlı aktığı çağımızda kaçınılmaz sona ne kadar hazırız, kendi sonumuza, Dünyaya dair herşeyin anlamını yitirdiği o büyük finalde anlamını kaybetmeyecek ve bize gerçek manada kazanç getirecek sermayenin üzerine düşündüren, düşünmeye sevk eden bir kitap...

Bu kadar iyi seslendirme olur mu ivan ilviç yanımdaydı sanki Çok etkileyiciydi

Seslendirme çok güzel, sesine hayran olmamak elde değil. Ölümü sık sık düşünmeli, yaşamı kucakladığımız gibi kucaklamalı, kendimizi hazırlamalıyız aslında. "Her canlı ölecek yaştadır." Ama hiç ölmeyecek gibi hissederiz ve her ölüme üzülürüz, oysa böyle bir ayrıcalık yok yer yüzünde. Huzurlu ölüm versin Tanrı!

Kısa ama düşündüren bir hikaye. Yaşamın anlamı ve değeri üzerine sorgulamaları içeriyor. Rutin görünen ve rutin biten bir yaşamın öyküsü.

Çok özel bir eser. Ölüme ve yaşama dair güzel bir hikaye.

Tolstoy, fazla soze gerek yok.