4.1
7 of 12
Bilim Kurgu & Fantastik
Charlotte Perkins Gilman yaşadığı dönemin önde gelen hümanistlerinden ve kadın hakları savunucularından biri olmasının yanında feminist edebiyatın en önemli erken dönem temsilcilerinden. Yazıldıktan yaklaşık 65 sene sonra kitap formatında yayımlanabilen Kadınlar Ülkesi ise feminist ütopyanın ilk örneklerinden.
Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde üç Amerikalı erkek pek fazla insanın bulunmadığı, ücra bir yerde, tamamen kadınlardan oluşan bir topluluğa denk gelir. Gözlerine inanamayan kâşifler bu topraklarda erkeklerin de olması gerektiğine dair inançlarıyla araştırmalarına başlar.
Çok geçmeden bu gizemli ülke ile ilgili gerçekler bir bir açığa çıksa da misafirlerin merakı giderilmenin aksine daha da artar ve Kadınlar Ülkesi’nin yönetim biçiminden inançlarına, kültüründen ekonomisine ve hatta anneliğe kadar pek çok konuda bilgi sahibi olmaya ve toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamaya başlarlar.
Toplumsal roller cinsiyete göre belirlenebilir mi? Kadınlık ve erkeklik değişmez kavramlar mıdır? Kadınlar Ülkesi, ataerkilliğe verilmiş nüktedan bir yanıt.
“Kadınlar Ülkesi kadınların neler yapabileceğini incelik ve zarafetle anlatan, gülümseten bir ütopya.” -Marge Piercy-
“Altın Çağ bilimkurgularının tadını veren ve günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan bir eser.” -Joanna Russ-
© 2021 Storyside (Sesli Kitap): 9789152109359
Çeviren: Sevda Deniz Karali
Yayın tarihi
Sesli Kitap: 15 Mart 2021
Etiketler
4.1
7 of 12
Bilim Kurgu & Fantastik
Charlotte Perkins Gilman yaşadığı dönemin önde gelen hümanistlerinden ve kadın hakları savunucularından biri olmasının yanında feminist edebiyatın en önemli erken dönem temsilcilerinden. Yazıldıktan yaklaşık 65 sene sonra kitap formatında yayımlanabilen Kadınlar Ülkesi ise feminist ütopyanın ilk örneklerinden.
Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde üç Amerikalı erkek pek fazla insanın bulunmadığı, ücra bir yerde, tamamen kadınlardan oluşan bir topluluğa denk gelir. Gözlerine inanamayan kâşifler bu topraklarda erkeklerin de olması gerektiğine dair inançlarıyla araştırmalarına başlar.
Çok geçmeden bu gizemli ülke ile ilgili gerçekler bir bir açığa çıksa da misafirlerin merakı giderilmenin aksine daha da artar ve Kadınlar Ülkesi’nin yönetim biçiminden inançlarına, kültüründen ekonomisine ve hatta anneliğe kadar pek çok konuda bilgi sahibi olmaya ve toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamaya başlarlar.
Toplumsal roller cinsiyete göre belirlenebilir mi? Kadınlık ve erkeklik değişmez kavramlar mıdır? Kadınlar Ülkesi, ataerkilliğe verilmiş nüktedan bir yanıt.
“Kadınlar Ülkesi kadınların neler yapabileceğini incelik ve zarafetle anlatan, gülümseten bir ütopya.” -Marge Piercy-
“Altın Çağ bilimkurgularının tadını veren ve günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan bir eser.” -Joanna Russ-
© 2021 Storyside (Sesli Kitap): 9789152109359
Çeviren: Sevda Deniz Karali
Yayın tarihi
Sesli Kitap: 15 Mart 2021
Etiketler
Sesli kitapların büyülü dünyasına adım at.
1319 yoruma göre
Keyifli
Düşündüren
Sürükleyici
Puanlamak ve yorum yazmak için uygulamayı indir.
1319 yorum içinden 10 yorum gösteriliyor
Mevlut
30 Nis 2021
Eser sürükleyici ve güzel seslendirilmiş.Erkek hakim medeniyet ile kadın/ ana medeniyeti arasındaki çarpıcı farklar güzel kurgulanmış Ben 61 yaşında ihtiyarlık eşiğinde bir erkek/baba olarak bıktım bu erkek medeniyetinden, savaşlardan, hırs ve rekabetin mağdur ettiği mazlumların halinden utanıyorum. Yinede dua ediyorum Allah'a sonumuz hayrola diye Gökçe Eyuboglu çok güzel okumuş Teşekkür ediyorum
Ayser
15 Nis 2022
Kitabın 1800’lerin sonu ya da 1900’lerin başında yazıldığını, bunun bir kurmaca olduğunu, yani bir ideali değil bir fanteziyi ve o dönemin o karakterler için gerçekliğini yansıttığınını göz önünde bulundurmayanlar garip yorumlar yapmış. Ta o yıllarda böyle bir dünya üzerinden o dönemki kadın-erkek konularına, hatta veganlığa, dine kadar çok ilginç ve çağının ötesinde fikirler barındırıyor. Kitap günümüzde yazılmış ve ideal bir dünya tanımı yapıyor gibi davranmak neden? Ki günümüzdeki pek çok şey de o dönemin fikirleri üzerine taşlar eklene eklene bu noktaya geldi.
Elixir
24 Nis 2021
Erkeklerin feminist ütopyası oldukça sıkıcı geldi bana ayrıca her neNe kadar ütopya olsa da insan mantıklı gerekçeler ağrıyor özellikle kadın doğasına ait yapılan açıklamalar gerçekten mantıklı değildi ayrıca kadını annelikten başka bir görevin at verilmemişti sanki bütün kadınlar anne olmak zorunda
MERVE
7 Eki 2021
Orijinaline oldukça yakın çevrilmiş olmalı, akıcı bir dili var. Ütopik bir konusu var. Şahsi fikrim, daha geniş ele alınabilirmiş. Çünkü ütopik bir dünya yaratıldığından, bizim zihnimizde canlanması için daha detaylı bilgilere ihtiyaç olduğu halde kitapta oradan oraya atlanıyor gibi işlenmiş konu. Örneğin yarattığı evrendeki ekonomilerinden bahsedecekken, "neyse sonra onu da anlatırım" gibi bir ifadeyle başka konuya atlıyor, ancak o konuya da tekrar dönmüyor. Okumadan önce de birkaç yorum incelediğimde bazılarının kitapta güldürü ögeleri olduğunu söylediğini görmüştüm. Ancak ben tüm kitap boyunca gülmedim. Bazı ana fikirler var kitapta, iyi sorgulanmış ve okuyucuyu da sorgulamaya itiyor. Sanırım epey bir beklenti içerisinde başladığımdan bittiğinde "ee, ne oldu şimdi" diyerek bitirmiş olmak bendeki etkisini çok azalttı kitabın. Daha severek okuyacağımı düşünmüştüm, yine aynı beklentiden kaynaklı. Sanırım şöyle özetleyebilirim, hızlıca akan anlatımı ve işlediği fikirlerle güzel kitap.
Güliz
7 Ağu 2021
Başladım bitsin diye acı çektim resmen, en ufak bir heyecan, sürükleyici bir olay olmadı.. Böyle enteresan bir konu bu kadar sıkıcı işlenebilirdi
Nur
8 Eyl 2021
Kitap muazzam, seslendirici muazzam. Fakat anlatıcısının erkek olduğu bir kitap, bir erkek tarafından seslendirilse daha iyi olabilirdi sanki.. 🥰
töre
22 Nis 2021
çok iyi bir fikir ama ismail gaspıralı’nın “kadınlar ülkesi’nde”sinden sonra çok zayıf bir kurgu ve işleyiş gibi geldi bana.
Nurece
15 Mar 2021
Çok ilginç, ve keyifle dinledim. Ama sonuçta hep beraber yaşamanın ve yaşadıklarımızın anlamının önemini keşke daha iyi kavrasak....
Bilal
1 Nis 2021
Çok ilginç bir eser. Tavsiye ederim.
Havane
16 Mar 2021
Kitabı da seslendirmeyi de beğendim. Simone de Beauvoir'in kadin doğulmaz kadın olunur sözünü hatırlattı bir kez daha. Kanayan yaralara, zaten bildigimiz, derinden yaşadığımız kadın erkek esitligi sorunlarına farkli bir bakis acisi.. Kadınlık ve erkeklık toplumdan bagimsiz ve degistirilemez kavramlar mı gerçekten...
Türkçe
Türkiye